Rota 👉 Hindistan
Bu blogda Hindistan'a dair gezi notlarım ve anılarım yer almaktadır. Anılarımı ölümsüzleştirirken kısa kısa bilgiler ve tecrübelerimi de aktardım. Keyifli okumalar.
SEYAHAT


Akshardham Tapınağı: Modern Mühendislik Harikası
2005 yılında tamamlanan bu modern Hindu tapınağı, mühendislik ve sanatı bir araya getiriyor. Tapınağın inşasında kullanılan 234 oymalı sütun, 20.000'den fazla heykel ve 148 fil heykeli, mühendislik açısından dikkat çekici. Ayrıca, tapınağın merkezinde yer alan ana yapı, detaylı oymalar ve devasa kubbesi ile büyüleyici bir güzellik sunuyor.
Jama Mescid: İslam Mimarîsinin İhtişamı
Delhi'deki bir diğer durak Jama Mescid, Hindistan'ın en büyük camilerinden biri. 1656 yılında Şah Cihan tarafından inşa edilen bu cami, kırmızı kumtaşı ve beyaz mermer kullanılarak yapılmış. Cami avlusunun genişliği ve üç büyük kapısı, mimarî açıdan oldukça etkileyici. İç mekânın ferahlığı ve kubbelerin işçiliği, İslam mimarîsinin en güzel örneklerinden biri.


India Gate: Ulusal Bir Anıt
1931 yılında tamamlanan bu anıt, I. Dünya Savaşı ve Afgan Savaşları'nda hayatını kaybeden 70.000 Hint askeri anısına dikilmiştir. 42 metre yüksekliğindeki bu devasa yapı, saf bir mühendislik ve anıtsal mimarî örneğidir. Granitten yapılmış bu yapı, gece aydınlatıldığında etkileyici bir manzara sunuyor.




Red Fort: Mimarlık ve Tarih Buluşması
Lal Qila olarak da bilinen bu muazzam kale, kırmızı kumtaşıyla inşa edilmiş ve Mughal İmparatorluğu'nun ihtişamını gözler önüne seriyor. Kaleyi gezerken, savunma mühendisliği ve estetik mimarinin nasıl bir araya geldiğine tanık oldum. Kalede yer alan detaylı taş işçiliği ve geniş iç mekanlar, o dönemin mühendislik bilgisinin ne kadar ileri düzeyde olduğunu gösteriyor.


Taj Mahal: Bir Mühendislik Şaheseri
Mühendislik harikası ve aşkın simgesi olan bu eşsiz eseri görmek hep hayalimdi. 1632 yılında inşa edilen bu beyaz mermer yapıt, İmparator Şah Cihan'ın eşi Mümtaz Mahal için yaptırdığı bir anıt mezar. Taj Mahal'in inşaat süreci, o dönemin teknolojik imkanları göz önüne alındığında, mühendislik açısından inanılmaz bir başarıdır. 20.000'den fazla işçi ve zanaatkar, 22 yıl boyunca bu eşsiz yapıyı inşa etmek için çalıştı. Kullanılan mermer, yarı değerli taşlar ve inşaat teknikleri, yapının asırlar boyunca ayakta kalmasını sağladı. Bu, mühendisliğin gücünü ve aşkın ilham verici etkisini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Taj Mahal'i gezerken, Neşet Ertaş'ın "Aşkın Beni Del Eyledi" türküsünün sözleri zihnimde yankılandı:
"Aşkın beni deli eyledi
Yaktı yaktı kül eyledi
Elaleme kul eyledi
Yâr beni beni beni"
Şah Cihan'ın aşkı için bu kadar büyük bir yapı inşa ettirmesi, aşkın insanı nasıl da deliye döndürebileceğinin bir kanıtı gibi. Ertaş'ın türküsündeki duygusal yoğunluk ve Taj Mahal'in ihtişamı, mühendislik ve aşkın nasıl iç içe geçebileceğini gösteriyor.




Hawa Mahal: Rüzgarların Sarayı
Jaipur'da bulunan Hawa Mahal, adeta rüzgarların sarayı. Bu beş katlı yapı, 1799 yılında Maharaja Sawai Pratap Singh tarafından inşa ettirilmiş. Mühendis olarak dikkatimi çeken en önemli özellik, yapıdaki 953 küçük penceredir (jharokhas). Bu pencereler sayesinde saray, doğal bir havalandırma sistemine sahip ve yazın bile serin kalabiliyor. Ayrıca, Hawa Mahal'in dış cephe tasarımı, bal peteği şeklindeki mimarisi ile oldukça etkileyici.




City Palace: Kraliyet Mirasının Kalbinde
Şehrin tam kalbinde yer alan muhteşem City Palace. 1727 yılında Maharaja Sawai Jai Singh II tarafından inşa edilen bu saray kompleksi, Rajput, Mughal ve Avrupa mimarî stillerinin benzersiz bir birleşimini sergiliyor. Tarihi ve yerel üniformalı bu muhafızla çektirdiğim fotoğrafın anı olarak kalmasını istedim.